uzun zaman oldu.

Author: Elis ve grkn /

uzun zaman oldu.
belki de bir kaç anı önceydi. ya da çok daha uzun zaman önce..
kısaca, emin değilim.

hayatında; dönüm noktası diyebileceği üç-beş noktası vardır insanın.
unutamadığı.
dün gibi hatırladığı.
'yaşanan ilk'lerden saydığı.

nihayetinde,
unutulmaz da,
bazen.

peki ya bu noktalara artık sahip değilse insan?
yaşadığı onca değer,
yaşanmamış mı sayılır?
ya da hissettikleri? uğruna, aksi kesinlikle kabul edilemez denilenler?
'her şey' adı altında nitelendirilen onca şey?
üstelik basit bir unutkanlığın da ötesinde, hissizleşme safhasında bir yitip gitmeyse, bu hatta?

yaşadıklarından geriye, daha ne kadar, ne yaşayacağını bilmezken insan;
nasıl olur da bir anda, hiç bir şey olmamış gibi davranabilir?

uzun zaman oldu.
kabaca hesap yapacak olursak; çok beden önceydi.

dedi, dedim.

Author: Elis ve grkn / Etiketler: , , , , ,




di'li geçmiş-li yakın bi zaman.

gözlerime bak !

Author: Elis ve grkn / Etiketler: , , ,


geçenlerde olucak,
belki de dün akşam.
ya da biraz önce..
emin değilim.
hatırladığımsa, en son birlikte olduğum bi hatuna ait olan sözlerden ibaret olması.

'gözlerime bak', 'bana bak', 'gözlerimden içime bak', 'içime bak'

her benzer bir cümle,
aynı amaca hitap edip,
aynı benzer zamanlarda,
benzer uğultularla birlikte,
farklı dudaklardan,
farklı gözlere bakıp,
üzerinde gelip-gitmem için dökülüyordu her seferinde..

kafa dank!' etti durumlarından birisi galiba sandım ama düşündüğüm kadar değilmiş.

farkettiğimse;
yine bedenlerin farklı olduğu,
seslerin farklı olduğu
ve her bir hatırladığım silüetin birbirine girdiği..
sanki tüm bedenler tek bir bedenden ibaretmişcesine...

birlikte olup, aynı cümleyi, ağız birliği yapmış olduklarını zannederek defalarca işitmek zorunda kalınan,
tüm bedenleri tek bir bedende hissetmek..
sanki yıllar yılı, hep parça parça bedenlerle birlikte olmuşum da yine parça parça işitmişim aslında şimdiye kadar..
kişi gözetmeksizin..

nihayetinde his söz konusu,
hissiyat söz konusu,
yoğunluk söz konusu..
öyle ya, topu topu, 15-20 santimlik uçkurumun, yine 15-20 santimlik derinliğe girmesiyle yaşanan devasa bütünlük söz konusu en başta!
ve bundan duyulan büyük hazdan da ziyade, sanki evrendeki big-bang patlamasına inat, en büyük kaynaşma yoğunlaşmasını yaşıyoruz.. damarlarımıza kadar hissetmişcesine, bir birimize geçmek istercesine üstelik; gözlerden de girmeye çalışıyoruz ya!

'bu kadar mısınız ulan?' diye aklımdan geçirirken, elime ne ara geçtiği belirsiz bi sigaranın daha dumanı ciğerlerimden çıkıyordu.

yaşadıklarımın arasında hatırımda kalan en güzel cümlelerdendi belki de,
yarı hatırlayıp yarı hatırlamamakla birlikte
hiç sorgulamadan,
fütursuzca uygulama gereksiniminde bulunduğum,
en mutlu anılarımdandı belki de..

farklı zamanlarda, farklı bedenlerin birbirine kilitlenmesiyle,
yaşamak istedikleri hazdan duydukları an'ı, kendi gözlerinden çekecekleri bi 'anı-foto' ile, "üzerimdeyken gözlerime bakanlar" adlı albümün kaçıncı sırasına koyacaklarından habersiz,
acaba, aklımda kalan her bi kimseden silik silüetlerle iç-içe karma görüntüler birikintisi olan ben;
kaç kişinin albümündeyim diye düşünmekten kendini alamayan bi adam oldum sonrasında, hem mutlu hem buruk bi ifadeyle.

halbuki başta ne güzeldi.
ne ben o'nu bilirdim, ne de o beni.. pek tanımamamıza rağmen, ne güzel başlamıştık, ve en güzel yerinde de devam ediyorduk alt tarafı.
o bende, ben onda. memnuniyetin ötesinde tatminliğe doğru ilerliyordu oysa.
ne vardı sanki öyle bir şey isteyecek? madem çok istiyorsunuz, dile getirmek zorunda mısınız ki tut çenemden, çevir gözlerine arkadaş, o kadar da mı iş bilmezsin?

sonrasına niyaz hatırladığımsa,

'heey! nereye?' ...

hatunu merak eden var mı?

rüya

Author: Elis ve grkn / Etiketler: , , , ,


çok güzel bir rüya gördüm..
o kadar güzeldi ki,
hiç bir şey anımsamıyorum.

yarım bırakılan kahve

Author: Elis ve grkn / Etiketler: , , , ,


yarım yaşıyoruz hep, yarım..
günlerimiz dahi yarım yamalak..
sende gece bende sabah oluyor ya hani çoğu zaman..
senin sabah yudumladığın kahve güne başlamak için,
ben de ise akşam yorgunluğunu almak için..
tersine bi dünyanın içinde, yarı küreler bile tersine..
gündüz/gece bereketine inat, tatlar farklı,
fincandaki kahveler bile yarım.
bi yarımız orda, bi yarımız buralarda bi yerde..
yarım bırakılan kahve tatları..

bi yarı küreden diğerine,
sabah kahvem, iyi akşamlar..

bi diğerinden yine diğerine,
akşam kahvem, günaydın..

her şey gibi yine tersine ve yarım..
damaklarda..
bi yerlerde..
yarım ve yarım..
sadece, yarım.

(Ceren'e ithafen)

şefkat arayanlar topluluğu

Author: Elis ve grkn / Etiketler: , , , ,


merhaba, şefkat arayanlar topluluğu!

ne de güzel dize geliriz toplu halde, tek bir gülümsemeyle..

ancak o kadar olduğumuzu zannettiğimiz kadar,
her birimizin arayışı,
bir diğerimizin bulamadığı,
diğerinden diğerine uzanan kesişen kümeler gibi..

basit cümlelerin ardından yazarız ya geceden sabaha.
rönesans ressamlarının resimlerinde kendini bulan,
sanki melekler kadar huzurlu,
aksine fitili ateşlenmiş dinamit misali..

ne de güzel coşar ellerimiz,
daha önce dokunulmadık tenlere dokunurken.
hayat ancak dokunmak istediğimiz kadardır bazen,
ama ancak bir kaç dokunma sonrası kaçar mahlukun, hevesi, nefsi..

karşımızdakine adadığımız kadar yüce,
kurabildiğimiz hayaller kadar üstün,
düşlenen fanteziler kadar çılgın..
icraat imkanını sağladığında, sübyan kadar acemi..

birimiz, diğerimizi tanımaz ama iyi bilir
falcı misali..
her biri iyi psikologlardır ya aslında;
duymak istediklerimizi söylerler.
reçetelerinin, ellerinizde tuttuğunuz 5 dakikalık kahve keyflerinizin olduğu..

hiç birimizin,
hiç bir şey aramadığı kadar aradığımızın farkında olmadan,
devam ediyoruz bir o yana-bir bu yana..
belki es kaza yolda filan yürürken,
olur ya,
yanlışlıkla çarpışır, denk gelir,
sonra utanmadan bir de göz-göze gelir ve fantezi kurarız umuduyla..

İzleyiciler

Powered By Blogger

grkn? yeter!

grkn? yeter!
içmişim uçan kuşları.. ölüm düşleri'm,, sarhoş!